24.04.2009

Dikkat Dikkat!!

saat 3 civarında öndeki arabaya çarpmak suretiyle kaza yaptım.ağzım burnum yerinde çok şükür fakat arabanın ön tarafı artık yok.aksi gibi arabanın kaskosu tam 1 hafta önce bitmiş ve ben yenilemeyi bu haftasonuna ertelemiştim,4 milyar götüme kaçacak anlayacağınız.blog u okuyan herkese sesleniyorum:çeviri işleri yapmaya başlıyorum gün itibariyle.üst düzey ingilizcem var.etrafınızda çeviri vs işleri olanları mümkünse bana yönlendirin

(şaka falan değil,ciddiyim.)

17.04.2009

Pada(ONE)

                          Ey okur!Bu yeni projem olan bir öykü dizisinin ilk halkası,girizgahıdır.

-------------------------------------------------------------------------------------------------

              "Sen seçilmiş kişisin,kanındaki birşey çok yüksekmiş Yoda söyledi." dedi."Alkol?" dedim,"Yok lan midoklorian mıymış neymiş,Jedi olmanın bir numaralı kuralıymış" dedi.Ne ara benden kan aldı da test ettirdi diye düşünedurayım bir gün öncesinde Pes 2009 öncesi 'Kan alırım' diye bağırışları aklıma geldi.Yenilmemin ardından mecazi konuşmadığını bir tüp kan alarak ispatlamıştı.Şaşkınlığımı üzerimden atar atmaz sevince boğuldum. 'Usta sen bana o ışıklı kılıçtan ver,bir de adımı sizinki gibi klasımsı birşeylere çevir ben her türlü varım.'dedim. O kolaymış.Cebinden bir lightsaber çıkarıp verdi.Ne renk diye sordum,maviymiş,Abi grili siyahlı bişeyler yok mu dedim,yokmuş.Çaresiz kabul ettim lightsaberımı.Sonra bir kağıt kalem çıkarıp tutuşturdu elime.İmzala dedi,imzaladım okumadan.Ne olduğunu sordum kağıdı uzatırken.Önemsizmiş,kılıcı üzerime zimmetlediklerinin bir belgesiymiş.Kılıca birşey olursa benden bilirlermiş.Buna rağmen hemen bir koşu tuvalete gidip lightsaber ımın kabzasına forza beşiktaş yazdım,yetmedi bir de üç hilal kazıdım.Kabzası artık bana özeldi.Padawan sürecim bu şekilde başlamaktaydı.

                Beni konseye götüreceğini söyledi,orada da son kez Yoda'nın onayını aldıktan sonra beni bir Jedi'ın yanına öğrenci olarak vereceklerini belirtti.Yola koyulduk.Yürürken aklıma adını bilmediğim geldi,1 haftadır arsız gibi eteğimin dibinde dolanan adamın adını bilmiyorudum daha,sordum söyledi.Obi Van Kenobi'ymiş adı.Yol boyunca Jedi'lığı övdük Obi Van'la birbirimize.Dark Side'a kavgada ağza alınmayacak şeyler söyledik.Şakalar yaptık konseyle alakalı. 'Konsey monsey olay baya bir Kurtlar Vadisi'ne dönmüş  Obi Van abi,yoksa Yoda'nın lakabı da Baron mu tsısısı ısısısı' diye espri yaptım hatta.Güldü,gülüştük.

              Konsey odasına geldiğimde ilk önce büyük bir kapı karşıladı beni.3 parmağım havada şöyle bi sağdan sola attırdım elimi,açılmadı kapı.Daha gücü kullanmayı bilmiyormuşum,ondanmış.Öyle dedi Obi.Kapıya akreditasyon kartını okuttu tuffuf diye açıldı koca kapı,konsey odasına geçtik.Yoda'yı gördüm kapının tam karşısında oturan ekibin ortasında.Bi koşu yanına gittim,eline yapıştım.Öptürmemek için iki büklüm oldu ama öptüm yine de. "Ol berhudar" dedi.Diğer masterları da sağ elimi kalbimin üstüne koyup başımı eğerek 'Selamünaleyküm masterlarım' diye selamladım.Herkes 'Vealeykümselam' dedi bir tek Yoda 'Selamvealeyküm' dedi.

            Beni konsey salonunun tam ortasında bir yere,tam karşılarına oturttular.Söze Obi Van Kenobi başladı.Bir süredir beni izlediğini ve bende çok çok yoğun bir force hissettiğini anlattı konseye.Konsey de onu hmm hmm diye dinledi,Yoda da hmm hmm diye dinledi.Obi Van sözünü bitirince Yoda "Bu çocukta ben hissetmemek kötü birşey Anakin'de olduğu gibi." dedi."Bundan sonra sen Obi Bali Smail'in öğrencisi olmak,padawan olmak.Büyük Jedi olmak ilerde." diye devam etti ve "Adın da Qui Sar Gammaron" şeklinde sözlerini bitirdi.

            Yeni ismim hoşuma gitmişti,kılıç da iyiydi,yoda sözlerini bitirir bitirmez hemencecik saçlarım Padawan saçı da oluvermişti.Çok mutlu oldum,bu mutluluğumu bir keyif sigarasıyla şenlendireyim istedim.Pakedi cebimden çıkarıp konseye ve master'ıma uzattım.Kullanmıyormuş hiçbiri,Obi Bali 'Sadece puro içerim ki oğlum ben' diye karizma yapmaya çalıştı,etkilenmedim.Işın kılıcımı 'Voiiioonnnnn' diye çalıştırıp sigaramı yaktım.Master Windu 'Var mı aklına takılan birşey yavrum?' diye sordu. "Var" dedim,"Efendi Yoda az önce 'bu çocuğun içinde kötü birşey görmüyorum' dedi lakin bende az biraz şehvet var,porno morno izliyorum arada,sorun olmasın?" dedim.Sağ olsun Master Obi Bali Smail içimi rahatlattı : "Bak hep duyuyorsun adı geçiyor bizim bir Anakin vardı.Karıya kıza taktı,götü başı dağıttı.Sen rahat ol çek 31'ini dalgana bak"

           

              Biraz oturup muhabbet ettik,sonra Padme'nin ikizi salona büyükçe bir kutlama yaş pastası getirdi.Pastanın üzerindeki mumları üfler gibi yaparken,pastayı keser gibi yaparken fotoğraflar çekildim.Gazımı alamadım Yoda'yla ve diğer tüm konseyle facebook fotosu çekildik,myspace fotosu çekildik.Çocuklar gibi şendik.İlerleyen dakikalarda konsey kendi arasında force kullanarak pasta savaşı bile yaptı.Benim henüz force u kullanma konusunda bilgim olmadığından elimi kullanarak savaşa eşlik ettim.Artık bir padawandım.Qui Sar Gammaron'dum.

                                                                                                                        DEVAM EDECEK...

9.04.2009

Ben İşin Bilgisindeyim Aga!..

       İlk küfrümü ettiğim yıllar işte.Yaş 7-8.Bin emekle Mario'yu finale getirmiş akabinde görüntüyü kaybetmiştim.Adaptör patlamış,sigorta atmış."Mario kere ananı sikeyim senin!" diye Mario'ya sövdüm,yetmedi "Adaptör kere seni icat edenin ..." diye devam ettim.Annem duymuş

          Yaş 7-8 idi.

       Dışarı çıkmaktansa evde,ayak parmaklarıma ya da avucumdaki çizgilere bakmak daha eğlenceliydi o zamanlar.Fakat ne zaman ki ilk küfrümü ettim;küfrüme sebep olan atari annem tarafından derhal yasaklandı,bu durum 'Çocuk evvde mal gibi avucuna,ayağına bakıyor.Çıksın dışarı da iki insanla konuşsun.' düşüncesiyle dışarı çıkarılmamla devam etti.Solucan bölmek hoşuma gider oldu dışarıda da . Yağmur yağdığı zamanlar en keyifli olduğum zamanlar olmuştu.Daha önce doğum günü yazımda da söylemiştim ya :'Ben sevdiğim,istediğim birşeyi elde ettiğim zaman mutluluğum uçup gidiyor.O elde etmeyi istediğim şeyin hayaliyle yanıp tutuştuğum zamanlar ise deli gibi keyif alıyorum hayatımdan.'.O yüzden solucanların dışarıya çıkmasının habercisi yağmur zamanı daha keyifliydi işte.

          Her gün her gün dışarıda kaldığınız takdirde illaki biri yanınıza gelip sizle iletişim kuruyor,öyle ya da böyle.En basitinden "Kime geldiniz la siz?" diyen bir adam görünümlü çocuk takılıyor peşinize.Böyle solucan ameliyatlarım sırasında ben farkında olmadan birçok çocukla tanışmışım.Bir gün bir baktım epey bir çevrem olmuş.-Çok insanın hayatımda olmasından korkarım.O zamanlardan gelen bir huy demek ki.Çok insanın sorumluluğunu sevmem,istemem,korkarım.Ben sabah anneme 'Günaydın!' demeye üşenirken cep telefonu alarmının dürtüşüyle yılın 100 ayrı gününde 100 ayrı kişinin doğum gününü kutlamayı nasıl becereyim?

          Yere bakarak yürümeyi severim,niye birilerine selam vermeyi es geçmeyeyim korkusuyla başım yukarıda yürüyeyim.

           Sokaktaki birkaç haftamın sonunda bir futbol topu aldırdım özentilikten.Birinden özenip aldığım ilk şey o toptu.İkinci ve son şey ise lise 2 de aldığım renkli ekranlı,polifonik cep telefonuydu.Herkes derste oyun oynar,bluetooth la birbirine müzik atario müzikleri derste hocayı sinirlendirmek için gizlice çalardı.Özendim,A1018 imi bırakıp T610'a geçtim.

           Mahallede birçok çocuğun topu vardı ve o gün maç kimin topuyla yapılıyorsa o top sahibi oyun sırasında "Top benim oğlum!" diye söze girip kendince kurallar koyma hakkına sahipti.O zamanın parasıyla hayli yüksek bi meblağa aldığım top mahalle sınırlarına girince milletin topları ortadan kalktı,her maçın top sahibi ben olmaya başladım.Şimdiki aklım olsa o kıymetli topum için "Asfaltta oynanmaz oğlum bunla ki!" der,kendisini halı sahalara saklardım.Ama çocukluk işte,çıkarıp asfalt üzeinde şehvetle tepikledim,tepiklettim meşin yuvarlağı.

             Sonraki günlerde sabah erken,öğlen sıcak,akşam geç vakitler farketmeksizin sürekli kapımız çalınmaya başladı.Solucan kesimi veya top tepimi sırasında tanıştığım ama gözümdeki yerleri 'Merhaba-Merhaba' dan öteye geçmeyen çocuklar zili eskitir oldu.Şimdiye uyarlayıp ruh halimi aklınızda oluşturayım sevgili okurlar(okuuur nasılsın lan?yeminlen yazı bitsin de yorum yap diye sabırsızlanıyorum.Yazı bahane maksat yorum üzerinden sizle laklak)öhürm evet aklınızda oluşturayım sevgili okurlar:

           Şimdi 23 yaşındayım.Birileri kalkıp sürekli beni partilere,barlara,aktivitelere çağırsa;'Vay sensiz olmaz','Vay sen kralsın' deseler ne olur benim ruh halim?

           Evet!Göt kalkımı yaşar.Ben de 8 yaşımda yaşadım işte o göt kalkımını.Benden 2-3 yaş büyüklere küfürlü ünlemlerle seslendim.Yaşıma başıma bakmadan mahalle esnafına ismiyle hitap edip ürünlerine zarar verdim.Cümlelerim emir kipi modunda seyretmeye başladı.Tüm mahalle çocukları bir benim sağlığıma duacı zannettim.

            Öyle değilmiş işin aslı.

             Onlar işin topundalarmış meğer.

             Çok sevdiğim topum,alınışının 4. ayında görkemli bir şekilde dikenli tellere saplanarak oracıkta havasını teslim etti.Ben henüz işin ciddiyetinin farkına varamamış halde :'Halil!Senin hem basket hem futbol mikasanı getirsene,metirsene' diye hala emir yağdırıyordum.Mikasa hiç gelmedi,evlere dağıldık.

            Sonraki günler kapı çalınmaz oldu.Camdan dışarı baktığımda ise oyunun,eğlencenin aksatılmadan devam ettiğine şahit oluyordum.Gerizekalı bir çocuk olduğumdan ancak annemin laflarıyla kendime gelebildim,durumu anlayabildim.

           'Onlar işin topundalarmış yavrum!'

           Belki de o yüzden şimdi meta yerine işin bilgisindeyim ha?Gömlek alacağına;gömleğin tarihçesini anlatsan ya bana.İşte o zaman vecd ile bin secde ederim.