22.08.2008

Herakleitos vs Gelecekteki Demirbey (PART2)

Bu yazının başlangıç kısmı bir alttaki gönderide bulunmaktadı,onu okumadan buna geçen bir şey anlamaz anlayamaz.Zaten kimse beni anlamıyor...ühüühüüüü
(Not emo horoz der ki: ü ühü üüüüüüüüü)

Bir evliliğe indirgemek yanlış olur bu davranışımı;Emin bana gelip “Abi bundan sonra lens takacağım,yeşil gözlü olup cümle manitanın dibini düşüreceğim!” dese yine korkardım.Havadaki ani değişimlerden tutun da Beşiktaş’ın emektar bir futbolcusunun jübile yapmasına dek birçok değişim ölesiye korkutmuştur beni.O yüzden biliyorum ki sorun evlilik müessesesinde değil bizzat benim içimdeydi.Sıradan,tekdüze,herkes gibi olmayı sevmem ama en azından bu değişim korkusu hususunda herkes gibi olmak istedim.Emin’i kıstırıp tokatlama,komaya sokup evliliğine mani olma düşüncesi yerini kendimle hesaplaşmama bıraktı.

Hesap kitap işlerini yapsa yapsa muhasebeci olan amcam yapar düşüncesiyle telefona sarıldım.Dedim ‘Amca!’,dedi ‘He?’.Dedim ‘Nasılsın iyi misin,bunlara ek olarak da müsait misin?’,dedi yine ‘He’.Dedim ‘Ben bir yıl sonu hesabı çıkaracağım,ocağına düştüm yardım et’,dedi ‘Ne yılsonu hesabı?’.Dedim ’26 yılın sonunun hesabı’,dedi ’10 dakikaya sizin eve gelirim bekle sen.’.İki saat sonra kapı çalındı,gelen amcamdı.Amcam Ankara’dan gelmesine rağmen evde bir bayram havası esmedi,bu bayram havası esmeyince de annemle babam beni bir köşeye çekerek beni çok sevmediklerini,bana duydukları sevginin sadece evlat olmamdan ötürü olduğunu,atılmaz satılmaz bir meta olduğum için hayrına bana sevgi gösterileri yaptıklarını beyan ettiler.Evde bayram havası estiremeyen amcama ve bahtıma küfrettim ben de,ama annemle babama etmedim,zira biliyordum ki anneye ve babaya ‘Of’ dahi denmezdi.

Efenim,amcamla benim çalışma masama geçtik.Ben bilgisayarı kaldırma fırsatı bulamadan amcam oturdu üç tur maça kızı ve yaklaşık otuz tur mayın tarlası oynadı.Oyun izlemekten sıkılınca amcama buraya geliş amacı doğrultusunda hareket etmesini rica ettim,sağolsun kırmadı.Bilgisayarı kapatmadan önce her yeğenini düşünen amca gibi o da internet geçmişimi kontrol edip porno siteye girip girmediğime baktı.2000li yıllarda seksüel ihtiyacını internet sayfalarından karşılayan ben artık dvd dönemine geçiş yapmış olduğumdan amcamdan aferin aldım.Geçmişimin hesabına geçmeden önce on dakika boyunca zararlı internet sitelerine ana avrat küfredip hıncımızı almaya çalıştık,benim hıncım tümüyle geçmiş olmasına rağmen amcam sinirini alamayıp beni dövdü,sonra sakinleşti ve hesaba geçti.

26 yıllık bir yaşam boyunca düştüğüm yanılgılar,takılıp kaldığım hususlar,sevaplarım günahlarım,aklınıza ne gelirse tek tek sekiz A4 kağıda işlendi amcam tarafından.Sonra hesap makinesini aldı eline ve işlediği sayılarla birkaç karışık hesap yaptı.Bu hesapların sonunda sekizinci A4’ün arkasını çevirdi kendinden emin bir şekilde ‘=’ işaretini koydu ve ‘Sıfır’ dedi.Hayatımda ikinci defa sıfır almakla birlikte bu sefer aldığım sıfırın ne anlama geldiği,neler olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu.Korka korka nedir sıfır olan amca dedim, ‘Senin B rh - bir çocuğunun olma olasılığı sıfır oğlum’ dedi.Hesap sonucunda sadece bunun mu çıktığını sordum ve aslında benim daha karakteristik,daha kişisel,daha duygu bazlı sonuçlar beklediğimi dile getirdim.Amcamın yüzü asıldı,benim de yüzüm asıldı.Amcam esnedi,ben de esnedim.Amcam şöyle bir durdu,ben de şöyle bir durdum.Amcam konuşmaya başladı,ben dinlemeye başladım. ‘Oğlum senin istediğin şeyleri ben rakamlarla nasıl sana söyleyeyim.Git bana bir şekersiz kahve yap,kendine de yap bir tane.Bu senin istediklerini ancak oradan sana söyleyebilirim.Kahve falı yanılmaz!’ dedi.Hayal kırıklığım bir nebze olsun geçmişti,o sırada kapı çalındı ve kardeşim elinde bir belgeyle içeri girdi.Kardeşim deli raporu aldığını ve bundan sonra ona her günün bayram olduğunu söyledi.Bu sözleri ister istemez evde bir bayram havası estirdi.Annemle babam yanıma gelip benden özür dilediler ve beni çok sevdiklerini söylediler. ‘Bilmukabele’ diyerek mutfağa bir şekerli bir de şekersiz kahve yapmaya gittim.

DEVAM EDECEK…

15.08.2008

Herakleitos vs Gelecekteki Demirbey

Kusura bakma okuyucu kitlesi ama ilk defa başıma geliyordu böylesine bir olay.Daha birkaç sene öncesine kadar arabayla,içinde ‘lolipop’ geçen şarkıyı son ses dinleyerek turlar attığım kadim dostum evlenme kararı alabilecek kadar büyümüş,bense hala hayal üretip satıyordum etrafıma.Ben kakamı şimdi mi yoksa iyice sıkıştırdığında mı yapacağıma karar veremezken insanlar karı-koca olmaya karar veriyorlardı.Bu arada ,evet ben kaka yapıyorum arada.

Değişmeyen tek şey değişimin ta kendisiyimiş.Ama ben sevmem ne değişimi ne de ta kendisini.Afederisiniz ama Allah o değişimin ta kendisinin belasını vermesin.

İnanın Emin’i kıskandığımdan değil,sadece bir şeylerin değişmeye başladığını görmekten korktuğum için bu evliliğe onay vermediğimi belirttim Emin’e.Sallamadı tabi,ehehh diye güldü.Şaka yaptığımı sandı.Ben şaka yapmadığımı kanıtlamak için gittim içinde yirmi kontör olan hatlardan satın aldım beş milyona(Evet YTL’ye alışamadım!)Gecenin körü ve sabah erken vakitlerde olmak üzere günde iki defa aradım Emin’i,sesimi değiştirip evlenmemesini,aksi takdirde ağzını burnunu kıracağımı;hele ki çocuk yaptığı takdirde çocuğunu çalıp,üstüne bir de sakat bırakıp dilendireceğimi söyledim.Bir hafta kadar sürdü bu kimliği belirlenemeyen tehdit telefonlarım.Bir haftanın sonunda Emin’i aradım,evlilik durumlarını sordum.Kararı kesindi.Bir ay sonrası için nikah günü bile aldıklarını belirtti.Bu telefon konuşmamın akşamında Emin’i evinin bulunduğu Dikmen semtinde,bir ağustos ayında,gölgede kırk derece hava şartlarında kafamda kar maskesiyle sıkıştırdım.Arkadan sinsice yaklaşıp ense köküne vurdum,bayılmadı.Dönüp beni bir güzel dövdü.‘Arkam geniş oğlum benim,yapmayacaktın bunu bana.Evlilik ısrarın sürerse çükünü keseceğim!’ diye bağırmadım,zira sesimi tanıyıp tokat ve yumruk şiddetini iki katına çıkarabilirdi.Elimle ‘Bir saniye birader’ işareti yapıp,yine el hareketleriyle kağıt kalem sordum,cebinden bir peçete ve kalem çıkardı bana uzattı.Ben de yukarıda bağırmak istediğim cümleyle ek olarak :’( şeklinde ağlayan smiley koydum.Bu kesmedi beni ‘Grup Laçin-Bekar Gezelim’ yazdım,bunun sonuna da ;) şeklindeki göz kırpan smileyden ekleştridim.Okurken kaşlarının durumu ve yumruklarını sıkmaya başlamasından sinirinin katlandığını sezdim.O,notun sonuna gelene dek hızla terk ettim pusu alanımı.

Yalan söylemiştim,arkam geniş falan değildi.Ama arkamda kimse yoksa babam var lan düşüncesiyle babama Emin’i dövme düşüncemi açtım ve yardımcı olması için talepte bulundum.Napıcak,reddetti tabi. “Anneme küfretti baba,toprağa koyalım o iti,yanına kar kalmasın bu kötü sözleri” dedim,o beklediğim “Ne?Anana mı küfretti,gel kalkıp kurşun saydıralım şerefsiz Kayseriliye!” sözlerini duymadım babamdan,duyamadım.Adeta bir ilkokul öğretmeni gibi “Kötü söz sahibinindir,sen bir daha görüşme o terbiyesiz çocukla.” dedi.Kös kös döndüm arkamı, “Ben odama gidiyorum,oyun oynayacağım.Zaten kimse beni anlamıyor.” dedim.Odamda açtım Tokio Hotel’i,kapıldım emo rüzgarına.Az biraz sinirim geçti.Oyun da oynamadım,msn i açıp iletime, ‘Dünya çok boktan’ vs bişeyler yazdım,dikkat çekmedi.Yetmedi bir de Emre Aydın’dan şarkı sözü koydum,yine kimse ilgilenmedi.Son olarak da birkaç kişiye telefondan ‘Kendinize iyi bakın,ben sizi çok yukarılardan seyrediyor olacağım’ şeklinde tırışka bir intihar mesajı yolladım.Bir Allahın kulu da mesajıma yapma etme diye cevap yazmadı.Hayata küstüm ben de.Aslında tam küsmedim ama soran olursa küstüm işte…


DEVAM EDECEK...



PS: Kendi kitlemin beni tanımıyor oluşu ne de garip.Efenim çevremden yazıya verilen tepkiler sonucunda artık dayanamıyor ve açıklama yapma gereği duyuyorum en sonunda .Efenim bildiğiniz üzre yazılarımda genellikle birinci tekil şahsı kullanıyorum ve hatta adını da demirbey koyuyorum o birinci tekilin,gelin görün ki bazı çevreler benim birebir bu adam olduğumu sanıyorlar.Yanılmıyorlar bir yere kadar.Tamam o adam benim lakin tümüyle değil,tüm karakteriyle tüm yaşadıklarıyla değil.Hangileri gerçek hangileri değil vermek hoş olmaz.Ama bu yazının ardından benim gizli gizli tokio hotel ve emre aydın dinlediğimi öne süren beynamaz kimseler bu notu yazmama sebep oldular.beni anlamayan o kitle gibi siz de beni tokio hotel yahut emre aydın fanı sanmayın darılırım. saygılar Demirbey the DetailheaD

6.08.2008

Senaryoya gitti gelecek...

Son zamanlarda yazamadığımın farkındayım,bunda geçirdiğim sağlık sorunları,yaz okuluna devam ediyor oluşum başta olmak üzere birçok şey sebep oldu.Bundan sonra bir süre daha maalesef yazmam sözkonusu değil,zira gözümü kırpmadan hayatımın en büyük işi diyebileceğim uzun metraj bir film için senaryo yazım aşamasına girmiş bulunmaktayım.Umarım film biter ve tahmin ettiğim kadar etkileyici olur,işte o zaman sadece blog umu okuyanlara özel bir toplu gösterim ayarlarım.
Anlayışınız ve takibiniz için teşekkürlerimi sunarım...

Demir Bey