30.10.2010

Gol Futbolun Meyvesidir Bebek,Vitamin Gibi


               Herkesin farklı farklı kabusları olur: 

Kimisi yüksek bir binadan düşer sürekli,kimisi trenler altında kalır,kimisi boğulur.

Benim en büyük kabusum golcü olduğum bir kabus.İlk duyuşta kulağa hoş geliyor,vay arkadaş PES’in FIFA’nın kapağına fotoğrafını koyarlar,kızlar peşinden koşar negzel diye düşünüyor olabilirsiniz.Ben de bu düşüncenize ‘Keşke her şey göründüğü kadar basit olsaydı.’ der,çok pis laf soktuğumu sanıp sağda solda size bu laf sokuşumu anlatırdım.


‘Gol oruçlu forvet’ , ‘Demirbey suskunluğunu yine bozamadı!’ , ‘Rakibin en iyi defansı Demirbey’di!’ cümlelerini duymaktan dolayı kabus demiyorum bu duruma,zaten bu cümleleri duymadım daha önce hiç.Benim korkum gol atamamak değil ‘GOL ATMAK’. Zira gol akabinde bir de gol sevincini lazım kılar.İşte ben o gol sevinci hususunda çok endişeliyim,nasıl bir gol sevinci yaşayabilirim sorusu yıllardır aklımda.Aslında en iyisi sizlere derdimi şöyle maddeleyeyim:

*     Efendim,golümü süperkulade bir şekilde attıktan sonra,bana ‘Bu maç golün var aslanım.’ diyen malzemecimize doğru,kulübeye mi koşayım?

*     Asisti yapan arkadaşıma doğru koşup,onun ayakkabısını cilala-parlat yapıyormuşum gibi mi yapayım?

*     Beni bağrına basmış, iyi günümde kötü günümde yanımda olmuş cefakar

taraftarıma mı koşayım? (Of ya bu sevinçte o gazla beni öpüyorlar,yanlışlıkla ağız ağza gelme riski var)

*     Tüm eleştirilere rağmen arkamda duran, beni oynatmaktan vazgeçmeyen kurt teknik direktörüme mi koşayım?  (Yalakaaaa!!!)

*     Maçta hatalı gol yediği için üzgün olan kalecimize ‘Senin için attım lan ben bu golü’ dercesine mi koşayım?  

*     Tribünde oturan, üzerimde binbir emeği olan anama-babama mı koşayım?

*     Anam-babamdan habersiz yürüttüğüm ilişkinin kız arkadaş rolünü üstlenen ,hemen velilerimin yan tribününde oturan nazlı yare mi koşayım?

*     ‘Hazır gazı aldık,hemen başlayın lan’ der gibi gibi,kale içinden topu alıp santraya mı koşayım?

*     Rakip tribünleri kızdırma maksatlı ‘sus işareti’ veyahut ‘eli kulağa götürme işareti’ ile rakip tribüne mi koşayım?(Burada pet şişe ve tükmük riski var)

*     Veya tamamen amaçsız,işlevsiz bir şekilde bir tek benle özdeşleşmiş bir gol sevinci yaratıp;skor,takımın durumu,maçın gidişatı vs durum her ne olursa olsun ‘Helelooy’ diye bağıra bağıra, onu mu yaşasam?

             İşte maalesef ben bu saydığım maddeler yüzünden gol diye tanımlanan güzelim şeyden atmak istemiyorum,hatta atmış olduğum fikriyatı kabusum oluyor.Attığım gol isterse “Gelmiş Geçmiş Atılan En Güzel Gol” ödülüne layık görülecek kalitede olsun,o hakkım olan sevinç bana zehir olur.Gol vuruşunu yaptığım yerden kararsız bir şekilde sağa sola yalpalar,afallar,diz çöker hüngür hüngür ağlarım.Lanetler okurum attığım canım gole,beddualar ederim topa vuran sol ayağıma,selam ederim Christy Brown’a.

   Adaletine İnsanlığına Kurban Olayım Hakim Bey!Bu da mı Gol?

Sizin kabuslarınızın sizden,benim kabuslarımın  benden uzak durması dileğiyle.Kendine iyi bak okur,gelecek ay görüşürüz..