http://www.demirbeyvebiyiklari.com/2013/05/episode-vii-narrow-escape.html
http://www.demirbeyvebiyiklari.com/2013/05/episode-vii-part-ii-early-remembrances.htm
Olabildiğince hızlı bir şekilde, Gizem'i düştüğü yerden kaldırıp Erdem'in sırtına atıp yolumuza devam etmeye başladık. Dört film boyunca koştuğu görülmemiş olan Darth Vader yine inatla koşmuyor, sabah kuşağındaki Doktorum programından gazlanıp kimseye faydası dokunmayan ömürlerini bir iki sene daha uzatma peşinde olan teyzelerin sabahın erken saatlerinde yaptığı gibi tempolu yürüyüşüne devam ediyordu. Buna rağmen biz de, nereye kaçacağımızı, nereye sığınacağımızı bilmediğimiz için bir türlü uzaklaşamıyorduk. Neden sonra aklıma telefondan yol tarifi almak geldi ve elimi cebime attım. Celabiyemin cebi olmadığı için telefonum, cüzdanım, sigaram, çakmağım, işime yarayan neyim varsa hepsi evde kalmıştı. Ben anneyi hedef alan küfürler savururken Gizem atıldı ve cep telefonunun yanında olduğunu belirtti. Her kız gibi Gizem de sessizde taşıdığı cep telefonunu yanından ayırmıyordu. Google'ın haritalar tırt, Yandex'inkine gireyim diye işbilirlik tasladığı sırada yine o ulvi ses, beraberinde Hande Yener'in sesi ile kulaklarımıza çalındı.
- Kısın lan kısın. Çalıyor!
Biz şaşkınlıkla bir birbirimize bir gökyüzüne bakarken önce bir öhürm şeklinde gırtlağı konuşmaya hazırlama sesi ve ardından Obi Wan Kenobi'nin sesi duyulmaya başlandı.
- Çocuklar, navigasyon kullanmanıza gerek yok. Güce odaklanın. Güç, size doğru yolu gösterecektir.
Gizem, sorgulamaya gerek duymadan telefonunu cebine koydu. Bu uhrevi konuşmaya şaşırmayışından Obi Wan'ın tıpkı Erdem ve benle konuştuğu gibi onla da konuştuğunu anladık. Yine de Erdem 'Master Kenobi, Hande Yener de mi orada?' demekten kendini alamadı.
Obi Wan 'Yok çocuklar. Ben, Qui Gon ve Yoda, şu anda sizi alacağımız yere geçiyoruz Pod'la. Yoda kullanıyor. Uykusu geldi ama direksiyonu vermek de istemiyor. Biz de cam açtık müzik açtık azıcık uykusu açılsın diye.' dedi ve durumu açıkladı. Daha fazla soru sormadık. Sadece bir ara Hande Yener'in kendini çok geliştirdiğinden bahsetmeye kalktık, biraz da Hande Yener'in Türkiye'nin Madonna'sı olduğundan dem vurduk hepsi o. Benim Karadenizli Ricky Martin hatırlatmamdan sonra sohbetimiz olaysız dağıldı. Hepimiz güce konsantre olmaya çalışarak kaçmaya devam ettik.
Çok geçmeden Obi Wan, gözlerimizi kapamamızı, rotamızı hissetmemizi, gücün bizi doğru yola götüreceğini söyledi. Gözlerimizi kapadık. Kulaklarımızın yalancısıydık ama sanırız yol boyunca ilk defa yavaş yavaş da olsa Darth Vader'dan uzaklaşmaya başlamıştık. Zira artık ne nefesi, ne takip sesi eskisi kadar yakından gelmiyordu.
Gözümüzü açtığımızda karşımızda yol boyunca bizimle konuşan, adeta bir Radyo Trafik vazifesi gören Obi Wan, Qui Gon ve Yoda'yı ayakta bize gülümserken gördük. Gizem, Erdem'in sırtından inip telefonunu çıkardı ve hemen Instagram'ı açarak bu anı ölümsüzleştirmek istedi. Erdem'le ben, Gizem'in ünlü üçlüyü çekmeye karar verdiğini düşünerek pozla ilgilenmez, gülerek izler bir tavır sergiledik. Fakat sağ olsun Master Yoda 'Girmelisiniz fotoğrafa siz yakışıklı padawanlar da' diyerek bizi adam yerine koydu da dahil olduk fotoğrafa. Daha sonrasında Gizem fotoğrafa dahil olmak istedi ve telefonunu Erdem'e tutuşturdu. Bir önceki pozda ayı gibi dümdüz durup yalnızca gülümseyen adamlar, yani biz bu fotoğrafta da bir öncekinin aynısı pozu vereduralım Gizem her kız gibi, yüzünün kuvvetli olduğunu düşündüğü yanını gösterecek şekilde kafasını büktü. İkinci fotoğrafın çekilmesinin ardından pozu bozan ilk adam oldum ve hızla Erdem'in yanına koştum. Erdem'e Yoda'nın bizi padawan olarak çağırdığını farkedip farketmediğini sordum. Farketmiş. Erdem'le klasikleşen sevinç gösterimizi gerçekleştirerek birbirimizi yumrukladık. Gizem ise master'larımızla fotoğraf çektirmeye devam ediyordu. Ben 'Gizem baya normal kızdan farksızmış' dedim, Erdem 'Babeti de vardır bunun.' diyip sinirli bir şekilde yere tükürdü.
- Bu kadar hızla, acele değil ama çabuk çabuk, acele değil ama çabuk çabuk getirdiniz buraya. Darth Vader peşimizdeydi. Bilhassa ben, bu iki bencil adam yüzünden ölüyordum. Şimdi sanki o koşuşturmaya girmemişiz gibi makara kukara vakit geçiriyoruz. Madem az önce bizi Padawan diye çağırdınız o zaman kılıçlarımızı verin bize!
Gizem'in sert çıkışı Erdem'le beni Gizem'den taraf mı olsak, Gizem'i 'saygısız' olarak görüp Yoda'nın gözüne mi girsek seçenekleri arasında bıraktı. Fakat bir lightsaber isteği her ikimizde de mevcut olduğundan safımızı Gizem'in safı olarak belledik. Pizzalarımızı bitirmemiş olmamıza rağmen ellerimizi silip masanın üzerinde kavuşturduk. Bir açıklama yapmaları için masterlarımızın gözlerine çevirdik meraklı ve istekli gözlerimizi..
Devam edecek..
Edit: Soundtrack Macklemore & Ryan Lewis Reyizlerden
çok keyifli bir yazı bir star wars hayranı olarak çok beğendim :))
YanıtlaSildevamı gelmeli ..
ben de star wars hayranıyım ama henüz vaktim olmadı diğerlerini de okumaya...diğerlerini de bi okuyayım sonra buna girizgah yapıp neticelendireceğim :)) sevgiler efem :)
YanıtlaSilNe demek efem, Star Wars sevene dükkan 7/24 açık. Ve yorumunuzu da bekliyor olacağım. Sevginizi görüyor ve arttırıyorum (:
YanıtlaSil