10.08.2014

Bırak Gideyim

Üstü başı değildi de neden bilmem.
Kolay 'Tamam' diyen bir yapım olduğunu bildiğim için konuşmam ben kolay kolay, da duramadım kafamı salladım 'Tamam' dercesine.
Neydi o başımı aşağı yukarı sallatan?

Konuşuyorduk. Son olarak teknolojiyi övdüğümü, çok geçmeden-hemen beş dakika sonrasında da kendimle çelişip teknolojiyi itin götüne sokup çıkarmaya başladığımı hatırlıyorum. O da adeta bir karaktersiz, adeta bir kişiliksiz gibi övgüme övgüyle, yergime yergiyle katılıyordu. Moralim yerine gelsin diye sevdiğim yemekleri, eşyaları, yazarları, Beşiktaş'ı ve en son da kendimi övdüm. Allah ne muradı varsa versin, o da övgülerime katıldı. Dili döndüğünce övgülerime eklemeler yaptı.
Muhabbet kuşu aldım soktumunun evine. Bir çok muhabbet kuşu aldım daha doğrusu. İlk kuşa Müjgan adını verdim. Müjgan, 10 gün içinde öldü. Zaten 10 günlük misafirliğinin 7 gününde şırıngayla beslemiştim onu. Hastaydı anlayacağınız. O besleme hadisesi olmasaydı iyiydi. Ailemle ve yakın dediğim arkadaş çevremle bile belli mesafelerle bağ kurabilen ben, benimsedim Müjgan'ı. Olmadı ama. Olduramadım. Beklemezdim kendimden ama öldüğünde ağladım, duramadım. Mezar kazdım sonra, gömdüm. "Seni yaşatacağım bak, söz." demiştim de tutamadım sözümü. Gücüme gitmişti.
Sonra ikinci bir kuş daha aldım elim titreye titreye. Müjgan demeye gitti dilim yine. Durdurdum kendimi. Halil koydum ben de adını. Fakat Halil de evdeki ikinci gününde Müjgan'ı öldüren hastalığın belirtilerini saçmaya başladı. Hemen aldığım yere götürdüm. Arkadaşları benden daha iyi gelir düşüncesiyle. Yalnızım işte. Duvarına, fayansına sövdüğümünün evinde yalnızım. Taktım muhabbet kuşuna. İlla biri beni kabul edecek diye taktım kafaya. Gittim üçüncü kuşu aldım. Veli koydum adını da. İsmini koyarken esinlendiğim Veli Kavlak gibi atılgan, gözü pek, atom karınca kıvamında bir kuş olur belki dedim. Hem O konuşursa iyi olur, sohbet ederiz diye de düşündüm. Veli iyi maaşallah. Bana geleli bir ay oldu. Hele bu aralar ha konuştu ha konuşacak. Ağzını açıp dilini döndürmeye çalışıyor. Çekirdek içi gibi dili var. Gagası içinde fili fili sallıyor onu. Çiçiçiçi diyince ben, sinirli bir ses tonuyla bağırıyor. Gülüyorum.

Bunca övgüm destek görünce duramadım. Tüm dünya övsün, tutsun yanıma yakıştırsın istediğim Çimen'i övesim geldi ve aslında gereksiz gibi dursa da Müjgan'a sitem edesim... Sonra beynimin Müjgan'lı olan kısmına, ucunu kızdırdığım toplu iğneyi soktum da çarçabuk attım kafamdan. Mikrop da kapmadan... Bir Çimen kaldı kimselere övemediğim, kimselere henüz övmediğim. Onca şeyi övmüştüm de onu es mi geçecektim. Paketimden bir sigara çıkarıp yaktım ve ilk fırtımı havaya üfledim. Ağzımın içine bakıyordu. Derin bir boş nefes aldıktan sonra ağzımı açtım. Açtım ama konuşamadım. Battal boy dudaklarım, birer alt ve üst gagaya; ustaca kullandığım dilim ise çekirdek içine benzer kıvamda bir yapıya dönüştü. Gagamı açtım, dilim fili fili oynadı. Döndüremedim dilimi. Diyemedim bir şey. Başarısızlıkla sonuçlanan bu konuşma girişimim sonunda da gagam ve dilim eski haline döndü. Ağzımı açıp hiçbir şey demeden kapamam onda merak uyandırmıştı. "Ne diyecektin?" diye sordu. Bir kez daha açtım ağzımı, fakat aynı engel beni konuşmaktan alıkoyuyordu. Kapadım gerisin geri. Son kez ağzımı açıp 'Yok yahu demeyecektim bir şey.' diyip yanmakta olan sigarama uzandım.

Sigaramı bitirip, izmariti küllüğe sertçe bastırırken
"... Gideriz değil mi?" dedi. Ben o sekiz dakikalık sigarayı bitirirken bir şeyler konuştuğunu fark etmiştim. Dudakları, dili oynayıp duruyordu da dinleyememiştim. Dinleyesim yoktu. Ne dediğinin benim için bir önemi yoktu.
Başımı salladım. Aşağı yukarı yine. Nereye ne bok yemeye gittiğim hakkında en ufak fikrim dahi yokken. Eve gitmek istiyordum.

Veli'yle konuşmam gereken mühim bir konu vardı.


Edit: Gönlüm el vermiyor böyle naif ve güzel bir şarkının az insan tarafından bilinmesine. Klibinde arz-ı endam eyleyen Gözde Mutluer, baktıkça hayranlıktan ağlama hissiyatı uyandıracak kadar güzel hem. Şarkı da kulak pası sildirgeci.


14 yorum:

  1. Yazıdan biraz alakasız olacak ama Gözde Mutluer'i Oğuzhan Koç'un klibinde görüp ''nerde gördüm ben bu kızı ya adı neydi, neydi, neydi?'' diye düşünmekten kafayı yemiştim. Google'a bakıp aratmak aklıma gelmemiş :D Şimdi o dilimin ucunda ki diziyi bulacağım. Aklıma takıldı bak yine.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oğuzhan Koç klibi diyince biraz soğudum gibi oldu ama hemen geçti, öyle de küs kalınamayacak güzellikte işte. Lise hikayesi anlatan bi dizide oynuyor tahminim, instagram'da setten fotoğraflar paylaştığı oluyor bazı bazı, ona dayanarak söylüyorum.

      Sil
    2. Melekler Korusundu yaaa, bundan beş altı yıl önce. Oymuş yani şimdi hatırladım hatta Işıldı galiba karakterinin ismi.:)

      Sil
  2. yaşasın yalnız değilmişim, bu şarkıyı dinlemekten pek haz alıyorum ben de.

    **Makus kaderin değişsin, Veli uzun ömürlü olsun :)


    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şüphesiz ki loop'a almayı da en iyi biz biliriz biz (:

      Sil
  3. Hahaha yahu sen bu kadın milletini hiç mi dinlemiyorsun ya =)
    Anneminde kuşları vardı. Bencil hatun bi kendi adını öğretirdi =)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben genel olarak insan dinleyemiyorum. Çok dikkatimi çeken bir şey anlatmıyorsa, odaklanıp da dinleyemiyorum. Cinsiyet ayrımım yok (:

      Yalnız yaşamaya alışmanın sonucu gelişti bu da.

      Sil
  4. Ben de hamsterım öldüğünde çok ağladım :( insan çok alışıyor, onunla konuşmak,oynamak iyi geliyor. Veli'nin ömrü uzun olsun. Ve sağlıklı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel dilekler, çok teşekkür ederim (:

      Sil
  5. Ne güzel sen ihmal etmiyorsun yine,
    Ben ölürse diye alamıyorum bile..
    Veli de Müjgan gibi olmasın.

    YanıtlaSil
  6. güzel paylaşımlarınızın devamını dilerim.

    YanıtlaSil
  7. Neydi o başımı aşağı yukarı sallatan?

    Bu cumleyi okudugum gibi, "sesinde beni boyle alt ust eden neydi?" deyiverdim. :)

    Mujgan demeye dilin varmamış bunu anlarım da.. Mujgan'dan dönüp Halil demek nedir Demirbey?

    Demirbey, senden bir sey rica edeceğim. Blog şablonunun mobil sürümünü ayarlasan da, telefondan rahat rahat okusak? Hoş olmaz mi:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Halil geçiş formu oldu. Benim de içime sinmemişti ama o da çok güzeldi. Ondan kopması da zor oldu zaten. Veli en güzeli oldu ama.
      Müjgan'dan sonra...
      Mobil sürüm kullanımınızı bekliyor

      Sil
    2. Belki de Veli'ye sirf kaderi benzemesin ona diye Müjgan demiyorsun ama onu da Mujgan gibi seviyorsun. Sanirim sen neyi seversen sev, Müjgan'i sever gibi seviyorsun. Kuşlarinla aranda şiirsel bir bağ var. :) hayata bakisin da siirsel.

      Eh kullanayim biraz o zaman. :)

      Sil

söyle güzelim dinliyorum?