Alın Kilis'i yurttaş olalım türkü bakışlım, Allah'ın adını verdim alın! |
Sevgi konusunda aç bir dönemimdi aslında ne yalan söyleyeyim. Eve söylediğim kuşbaşı kaşarlının kutusu üzerinde yazan "Afiyet olsun"a teşekkür ediyor 'Gel beraber olsun.' diye davette bulunuyor, ayranın kapağında yazan "Açmadan önce çalkalayınız!" hatırlatmasına seviniyor 'Sana yemin olsun unutuyordum valla, iyi oldu hatırlattığın.' diyordum. Dudaklarım iricedir, iki masa ötedeki insanın yüzüne buseler kondurmama yetecek kadar da dolgundur. Dudaklarımı anucuk gibi büzerek Posta'yı O'sundan öptüm.
5. sanatın en öksüz, en ortası olmayan (ya dev kötü ya dev iyi son ürünlerden oluşuyor) dalı olan şiiri bana sevdiren Posta gazetesindeki favori sayfam olan cinsellik sayfalarına göz gezdirip 'Bakalım kim nasıl sevişiyor?' diye bakmak için iki elimle gazetenin iki ucundan tuttum. Fakat o da nesiydi? Bu gazete tek sayfaydı. Yüzümün üstüne gelen kısmı kaldırdım. Kaldırır kaldırmaz da karşımda Semih'i gördüm. Gözleri fal taşı gibi açılmış, rengi bembeyaz olmuş bir halde bana bakıyordu.
'Ne içtik lan?' diyerek yerden doğrulmaya çalıştım. Doğrulamadım. Afallamıştım besbelli. Elimi uzattım Semih'e beni tutup kaldırması için. Bir adım yaklaşıp elimi tutmak yerine bir kaç adım geri gitti korkulu bakışlarla. 'Ya küfür müfür mü ettim, küstün mü, niye yardım etmiyorsun? Bi el ver kalkayım Allah Allah!' şeklinde sitem ettim. Cevap bile vermiyordu. Hemen ayağa kalkmak yerine yattığım yerden biraz doğruldum ve sadece yüzümün değil bütün vücudumun birer sayfalık gazete sayfalarıyla örtülmüş olduğunu gördüm. 'Sen mi serdin lan gazete kağıtlarını üstüme. Ölü müyüm lan ben? Nasıl şaka bu!' diye biraz kızdım Semih'e. Sonunda şoktan çıktı ve yanıma yaklaştı. Kulağıma doğru eğilip "Oğlum bardayız şu anda. Kavga çıkardın sen. Badigard geldi yumrukladı seni baya. Sen dayaktan yere düşünce bıraktı eleman seni. Ağzından da kan gelince ben öldün sanıp üstüne gazete örttüm, avukat bir kız var onu aradım çağırdım." diyerek başımdan geçenleri özetledi. 'Nabzıma bakmadın mı?' diye sordum, bakmadığını söyledi. Ölü olduğuma nasıl kanaat getirdiğini sordum. 'Filmlerde biri vurulunca, ölünce falan ağzından kan geliyor, seninkinden de geldi. Ben dedim öldü bu.' diye açıkladı gerekçesini. Elimle ağzımı kontrol ettim, kan kurumaya başlamıştı. Dudaklarımda gezdirdim parmaklarımı, evet dudağım patlamıştı. 'Dudağım patlamış amınakiii, sen de göm hemen beni. Üniversite okuduk lan biz, bi ağızdan kan gelmeyle ceset muamelesi yapılır mı lan insana!' dedim. Bira şişesini kafasına dikip beni siklemeye son verdiğinin sinyallerini gönderdi. 'Kavga nasıl çıktı?' diye sordum. Meğer ben baya sarhoş olmuşum. Erkekli kızlı bir güruha küfürsüz de olsa baya bir laf sokmuş, gruptaki adamlardan bir kaçını dışarıya döğüşmeye davet etmişim. Neyseki adamlar sağ duyuluymuş da beni grup çalışmasıyla dövmek yerine kanunların belirlediği sınırlardan çıkmadan en yakın güvenlik görevlisine durumu bildirmişler. Tek kişilik dev orkestra badigard da önce mekanı terk etmemi rica etmiş, fakat ben ricasına itibar etmeyince beni dövmek zorunda kalmış. Makul nedenlerle dayak yemiştim. Diyecek sözüm yoktu, içim rahatladı. 'Hangi yıldayız lan!?!?' dedim ama bir telaşla. "2015" dedi Semih. "Ulan bir senelik gazete ne geziyormuş soktumunun barında?" dedim fakat Semih aptal bir ifadeyle gülümsüyordu. 'Ya sen ne mezhebi geniş bir insanmışsın, sen nasıl vurdumduymaz bir canlıymışsın arkadaş. Yardım et kaldır gidelim, bi daha döverler beni yoksa. Ölümden döndüm lan ben.' dedim. Duymuyordu, zira telefona kitlenmiş, ışığı yanan ekrana bakarak fititi fititi bir şeyler yazıyor, bir yandan da git gide artan bir dozda gülüyordu. 'Neye gülüyorsun lan?' dedim. "Avukat var ya, ona dedim senin ölmediğini. Yine de geliyor. Benim seksim garanti, senin için gruba ikna etmeye çalışıyorum." dedi.
Ben de gülümsedim Semih gibi.
Ağzım acıdı.
Edit: Soundtrack iki tane olsun. İlki Neighbourhood'dan Sweater Weather, İkincisi için seçimi çok zor yaptım ama bu hafta bu yazı paylaşıldıysa bu şarkı olmalı ikinci soundtrack de diye karar verdim. O da Travis'ten Re-Offender.
Cidden o dayağı yedin mi? Hadi sen yedin yanındakiler niye yemedi. Arkadaşsınız ya hani bady abiye dememişler hop dayı sen ne yapıyorsun. Bence senin Semih ölünce dedi "Ahaa aradığım fırsat. Bu ölür bende beş yıl ağlar arkadaşım öldü der seksi garantilerim." Malum acılar içinde olan adama dayanamayan kadın milleti çok.
YanıtlaSilHerkes kendi rızkını yer, hele dayaksa söz konusu başkasının tabağına çatal uzatılmaz (:
YanıtlaSilSemihle ilgili yazdıklarını okuduktan sonra acaba Semih'i tanıyor musun sorusunu ciddi ciddi sordum kendime.
Demirbey keremcem evleneli o kadarcik
YanıtlaSilMi olmus ya bana 1 sene gibi gelmisti ayrica bosandilar da dedilerdi? Dogru mudur acaba.. Yazar bence posta'da :p
Keremcem ölmüş deseler inanırım. Keremcem'in hayatıma girdiği yegane an buydu. Sonrası etkisiz elemanlık.
Silyerinde olsam, ayıldıktan sonra "ne olur ne olmaz" diye ölü taklidi yapmaya devam ederdim:)
YanıtlaSilmizahını seviyorum, yine çok keyifli okudum. kalemine sağlık:)
Aaa kaç zaman sonra alis! Hoş geldin tekrar. Senin bloguna giremiyorum ben, yazıyor musun başka bir adreste?
SilHoşbuldum:) yazmaya biraz ara verdim sadece.
Silİçeride vitrin düzenlemesi var, camlar perdeyle Kapandı:)
Güzeeeel (: Tadilat bitince haber verirsin. Bekliyorum !
SilKimse ölmesin. Ölü numarasi da yapmasın.
YanıtlaSilIkna etti mi avukatı onu merak ettim.
İkna kabiliyeti iyidir Semih'in. Davayı kazandı bir başka deyişle (:
SilHoş geldin, yoktun sen de benim gibi bayadır.
YanıtlaSilHerkes kendi riskini yer de nedir :)
Adam baya baya umursamaz tavırlı ki pişkin de maşallah.
Ayrica Şiddet görmüş biri olarak ilgiyi de sen hak ediyormussun bence :)
Neyse hos geldin der Dayak soz konusuysa kamu spotunu verip kaçayım ben "şiddete karşıyız" ;)
Ya ilgi şiddet görsem de gelsin görmesem de gelsin. İlgi benim benzinim, gazım, suyum, ekmeğim. Dövülmem beklenmesin lütfen (:
SilTüm sorun masa mı? Ben alacağım tamam sen yaz.
YanıtlaSilSemih`i tanısam çoktan derdim Demir Bey`i yazmaya zorla en güzel arkadaşımı cariyen yapacağım :D
Aynı fırsatı aynı öneriyi bana sunsan Semih baskısına gerek kalmadan ben de yazarım (:
Silooohhooovvv (amerikanvari bir nida yapasım geldi de olmadı sanırım). Çok eğlendim. Kinaye güzel, hikaye güzel, hikayeyi anlatış şeklin harika. Fırat Budacı havası var sanki ki sık sık okurum. İyi çıkmam ben burdan. Dayak için de geçmiş olsun.
YanıtlaSilBu ara sık yazamıyorum, o nedenle geçmiş yazılara doğru yolculuk öneriyorum sana o zaman.
SilEğlenmene, gülmene, beğenmene sevindim. Hoş geldin...
Bir hamleyle aylardır okumaya fırsat bulamadığım bütün yazılarını okudum ve evet bu yazında da diğer yazılarında olduğu gibi iş yerinde umarsızca kahkaha attım :) patronum artık yazılarını okuyacakmış öyle diyordu en son :)
YanıtlaSilSemih'e selamlar bu arada, bu kadar çabuk nasıl da vazgeçebilmiş senden !
Parmak uçlarına sağlık :)
Oturup başımdan geçenleri patronuna bir bir anlatmak isterim. 28 yılım var dolu dolu anlatacak.
SilParmak uçlarım teşekkür ediyor, ben teşekkür ediyorum okuduğun vakit ayırdığın için.
Yine gel.