23.02.2009

Tokyo Hotel değil Tokyo Terliktir O

          Gömleği pantulunun dışında,kravatı neredeyse gömleğinin 3. düğmesine dek gevşetilmiş,bol sivilce sahibi liseli 16 yaşında bir ergen masamdaydı ve canımdan can gidiyordu.

          'Bir şişe vodkayı iki kişi bitirdik o gece.' dedi, 'Takdireşayan' dedim.'Bütün gece boyunca 2 kız bizi kesti,geç saatlerde masamıza geldiler en sonunda.' dedi,'Aksi olsa şaşarım zaten.' diyip onayladım.'Kızları eve attık ama Allah seni inandırsın isimlerini hatırlamıyorum,ismi bırak yüzlerini bile hatırlamıyorum.Keşke hatırlasam da yeni açtığın facebook işine yaramış olsa,eklesen kızları bir de sen tıklatsan.' dedi, 'Kısmet değilmiş sıkma canını.' dedim.

          Ben onay verdikçe bu coştu,anlattıkça anlattı.Onun yaşlarında bir kız olsaydım anlattıklarından etkilenir ve dudaklarımdan gönlünce öpmesine izin verirdim.Ama ben ondan altı yaş büyüktüm ve o sıralar ablasının dudaklarından öpüyordum.Ablasının dudaklarının hatrı olmasa hızla masayı terkeder,dertsiz başıma dert edinmemiş olurdum.Ömrümden ömür çaldı 6 yaş küçük ama yine de hayatı çözmüş liseli ergen.

          Bir ilişkinin,beraberinde bir sürü yeni insanı getirdiğini biliyordum lakin o insanlarla oturup uzun saatler geçireceğiimi bilmiyordum maalesef.Bilsem o gün sevgili olma planları yaptığım kızı dünya ahiret bacım beller,bırakın çıkma teklifini selam bile vermezdim.(Yazının soundtrack i tam burada girsin:Hatasız kul olmaz)Ama hatasız kul olmaz babe.

          Oturduğumuz cafede bildiği şarkı çalındığı zaman heyecanlandı,şarkının baslarının güzelliğinden söz açtı.'He' dedim sadece.O hem konuşuyor hem de masa ve işaret parmaklarını kullanarak hayali bateri çalıyordu;bense masanın altında cep telefonumda snake oynuyordum.O bir buluşundan diğerini anlatmaya koşarken  ben snake'te rekordan rekora koşuyordum.Ama ergen durmadı ve şiddetle telefonda tuşlar arasında salsa yapan sol bileğime yapıştı.'Dövme gerçek mi abi?' diye sordu ve 'Ben de yaptıracağım' diye ekledi.Düşündüğü dövmenin dizaynını ve yaptırmayı düşündüğü bölgeyi anlatmaya başladı bu sefer.Sol bileğimin tuşların üzerinden kaymasıyla benim rekorum da piç olmuştu ve o işte anda benim filmim koptu.

          'Gerçek ulan,senin anlattığın şeylerin aksine bu dövme gerçek yarraam!' diye kaba bir biçimde çıkıştım.Ergenliğin verdiği gazla o duru mu,o da çıkıştı.Beni cafe dışında davet edip dışarıda ağzımı burnumu kıracağımı belirtti.'Hay hay' diyip dışarıya çıktım.Kolumdan ittirdi ve akabinde bastım tokadı.Yumrukla kıyaslanmayacak derecede büyük onur ve gurur tahribatına yol açan tokat sonucu al al olan yanağına bakmadan 'Seni şuna siktiricem,seni buna siktiricem' diye gözleri dolu dolu bir halde atıp tutmaya başladı.O sırada da ablası sokağın başında gözüktü.Olanları anladığı anda ilişkimiz bitecekti biliyordum.Bu nedenle yanıma vardığında durumu anlayana kadar dudaklarına yapıştım,biraz memesini götünü elledim.Ellediğim,öptüğüm kardı ne de olsa.

          Ayrıldık.

          Ayrılık bana çok koydu ama.Dört şişe rakıyı sek içtim,o güzel kafanın cesaretiyle 3-4 güzel kıza aynı anda yazıp karşılık buldum,eve attım onları.Ama ne isimlerini ne suratlarını hatırlıyorum.Ha bir de günü gününe çalışmaya ve pazıma köpekbalığı dövmesi yaptırmaya karar verdim.Dünya çok boktan be abi yeaaah diye ağladım da ağladım.Ama ne siz ne başkası anlamıyor beni,anlayamaz da.

20.02.2009

Ben Hikayeciyim Ey Müridlerim

Beni az buçuk biliyor,tanıyorsun ey kitle.Anlık durumları blogda entry yapmam,hikaye kurgularım yazarım paylaşırım.Ama bugün anlık yazasım geldi zira google analytics incelememde arama motoru üzerinden siteme gelen arkadaşların ne denli garip olduklarını gördüm.Google sözüm sana!:

sevgili google neden şu aşağıda yazan şeylerden ötürü insanları benim siteme yolluyorsun,bu şekilde seçkin müridlerime bok attığının farkında değil misin?Google dan özür maili bekliyor ve garip aramalarla siteme yönlenenlerin aradıklarını tek tek afişe ediyorum:

  • biber dolması kim tarafından ilk bulunmuştur
  • gülpembenin flüt üzerindeki notaları
  • yumurtlamalı
  • yılan hikayesini flütle çal
  • madonna nın götü
  • laf sokma yarışları
  • götünü

ve sonuncu ve en güzeli

  • 18.02.2009 tarihi ile konsomatris arayanlar

18.02.2009

Yılmaz Morgül Kolpasın Oğlum!!!

Sigaraya başladığım değil ama sigara paketi taşımaya başladığım dönemlerdi.Mutsuz olduğumdan mütevellit mal mal geziniyordum kadıköyde.Yağmur yağıyordu ve sigarayı piç etmeden içebilmek için de ekstra hassasiyet göstermem gerekiyordu.Ben,o gün o moral bozukluğu ve ilk defa paket almış olmanın verdiği "Sikerim ulan" duygusuyla sigaranın dibine kadar vurdum.Biri bitmeden yaktım bir diğerini.Sonra benim başım döndü,midem bulandı haliyle.Öğlen öğlen yağmur altında ıslak köze basmış çingene gibi bir yukarı bir aşağı yürüyordum kadıköyde elimde sigaramla.
Hayatından bir kişinin varken yok olması her insana bu kadar koyar mı bilmem.Ölse tamam.Ama yaşıyor ve yok.Neden yok?Hmm sigara cevabını verir diye düşünüp sarılmışız işte merete.Şimdi bırakamıyorum,alt dişlerim inceden sarardı.Ona verdiğim parayla en kaliteli lightsaberları alır,en güzel ayakkabıları edinir,en büyük film arşivinin sahibi olurdum.Halı saha performansımı ise henüz etkilemiyor bu durum,zaten batak'ı bile William Wallace ruh haliyle oynayan biri olduğum için etkilemez hiçbir zaman sanırım,bacağım kopsa oynarım Gıda mühendisleri takımı için.Neyse,olan olmuş bir kere.
Sigara o gün midemle birlikte tüm vücut fonksiyonlarımı da emmişti ve bu nedenle eve dönmek zorundaydım.Dolmuşa atladım,arka dörtlünün en soluna geçtim.Zira önlerde oturduğum takdirde birisi bana para uzattırabilir ve istanbulda her semtin sonuna ya 'köy' ya 'tepe' eki geldiğinden ben parayı uzatanı anlamakta güçlük çekebilir(en basiti adatepeyle maltepenin söylenişini ayırt edmeeyen kulaklara sahibim),anlamadım pardon diyerek gerizekalı durmuna düşebilirdim.Dolmuşta dolmuşçumuzun need for speed hayranlığının da etkisiyle olsa gerek midemin bulantısı arttı,kusma gereği hissettim,yandaki bayandan poşet istedim vermedi.Kusçam ama dedim yine vermedi.İndim çaresiz.
Hala kadıköy sınırları dahilindeydim.Sokağa kustum,ağzım datlansın deyu birşeyler içeyim dedim ve tam oldu.Barın birine oturdum ve alkolleri karıştırmamla gözyaşlarımın sel olması bir oldu,mal gibi böhürak böhürak ağlıyordum.İşte o gün Türk toplumu üzerinde ağlayan insan etkisini çok iyi anladım.Bir Yılmaz Morgül,bir Canerle tülin efenime söyleyeyim bir Fetullah Gülen kolay olunmuyormuş.Ağlayan insan çok rating alıyor bu toplumda,ben de yalan söylemeyeyim şimdi çok rating aldım o barda,özellikle bayan kesimden,masama gelip gidenler ev adresleri telefonlar vs ler.İlgilenen ilgilenene.Her işte bir hayır varmış,resimdeki gözyaşları bile kolpaymış ha?uuuuuuuu süper laf.
Efenim kıssadan hisse,buradan yalnız erkek kardeşlerime sesleniyorum,girin bir bara bi bardak su söyleyin(öyle biraya vodkaya para gömülmeyin boşuna,hiç gerek yok) ve direk ağlamaya başlayın,geceyi yalnız geçirmezsiniz.

14.02.2009

Hani bana hani bana demiş!

Sabah uyandım,365 günün her birinde ayrı ayrı sabah uyanırım ama öyle ekstra ehemmiyet vermem hiç bir güne.Ama bugün nasıl bir kumpas yapıldıysa artık beni farklı bir güne uyandığım hissiyatına sürüklediler.Afedersiniz her erkek gibi sabah toplantım için klozetin üzerine kurulup gazetemi okumaya başladım ve daha ilk sayfayla birlikte sevgililer günü adlı rezalet hayatıma girdi,günümün merkezine oturdu.
Millet seksten sekse koşacak,sokaklar öpüşenlerle dolacak lan vb sığ düşünceler meşgul etmeye başladı beynimi.Ben bu denli yoğun düşünme kapasitesine sahip olmadığımdan bir süre sonra salyalarıma hakim olamadım,bellek yetersizliğinden kasılmaya,hatalar vermeye başladım.Neyse ki beni bu hatalardan çalan telefonum kurtardı.Arkadaşım dışarıya çağırıyordu,bugün sevgililer günü,kalk çıkalım dışarı sevgilisi olmayan,tek gezen kızlara bir günlüğüne de olsa sevgili olup sevaba girelim dedi.Ve yaklaşık 10 dakika boyunca sevgililer gününde sevgilisi olmayan kız ve erkek psikolojilerinin farkları üzerine tartıştık,inanın kontörümüz olsa daha uzun sürerdi bu tartışma.
Beni tanıyosunuz,ben sekste öpüşmede bezi olan bi adam değilim,sevgilim olsa karşılıklı temel fıkraları anlatırız birbirimize.Gözümdeki en kral ilişki budur,ikinci sırada da durmadan adamın biri esprileri üretebilen bir kızla sevgili olmak var.Ama o telefonda sevap lafı geçti ya,işte o laf yüzünden bütün prensiplerimi bir yana bırakıp genç kızlarımızın hizmetine girmeye karar verdim,akşam beşiktaş-efes maçı varmış,beşiktaşımı bile ikinci plana attım biraz sevap işleme sevdam yüzünden.Şimdi winamp'ta küçük ibo'dan "küçük bir kız çocuğu" adlı güzide eseri çalma listeme attım ve repeat track butonuna da bastım,15-20 defa dinleyip o küçük,o yardıma muhtaç,o anası babası 'Bu kız sevgililer gününde kimle öpüşecek' diye düşünmeyen yardıma muhtaç kızlarımıza sevabına yardıma koşacağım.
Haydili lillili lillili lilili lili lililer gününüz kutlu olsun.

12.02.2009

Burgazm


Masa yancısı içer durur,
Abi piyazım nerde der durur
Mezeleri al,piyazını al,humusu al

Yancak etler çek tabağa
Ben kurbanım bu Burgaz'a
İki gözüm yarasın kan,şeker olsun

Sayın Hazinses'ten etkilenerek kaleme alınmıştır)

9.02.2009

ÇOK ÖZÜR LAN!!!



Geçtim ayna karşısına,"ulan" dedim "zaten albeni denen müesseseye uğramamış bu sima,'Ay çok çirkin ama çok da sempatik' denecek bir yanı da yok bu suratın.E ben ne bok yemeye suratımı milletin gözüne gözüne sokuyorum profil fotoğrafımda o halde".Bi adriana lima ya bakıyorum,gayet insan,bi bired pite bi ne biliym coni depe bakıyorum bunların hepsi insan,bi de aynaya bakıyorum."uuuu" diyorum ,ulan deminkiler insandı da ben neyim?
Ey okuyucu kitlesi,her nerede yaşıyor ve yaşatılıyorsan sana sesleniyorum!Senden özür diliyorum.Ben yaklaşık 1.5 yıldır,çirkin suratımı sanki bir tabloymuşçasına senin gözüne gözüne sokmuşum.Ahanda kadın küpem,ahanda sakal cennetim,ahanda hangar gibi ağzım deyu göz zevkinin içine etmişim.Sonra utanmadan da neden yazılarım okunmuyor,neden yazının altında "1 çorum yapıldı" ibaresi gözükmüyor diye boşa hayıflanıp durmuşum.ah ben farkına varsaydım kendi suratımın,o resim orada dururken tutup da entry ler girer miydim civelek gibi canım okuyucu.Beni affedin,bırakın elinizi öpeyim.Artık daha uzaktan,detaysız ama beni anlatan fotomla karşınızda olacağım.ben herşeye şaşırırım dostlar,masaya bakarım aa masa derim sanki yeni icad edilmişçesine.Kurşun kalem görürüm şaşırırım,varın siz düşünün götten itmeli uçtan yumurtlamalı kalemle tanışıncaki hissiyatımı.
sizi sağ üst köşedeki yeni benle başbaşa bırakıyorum.
edit: (o fotoda kafamda duran kırmızı full cap'imi kaybettim.Aynısını bulup bana getirene ruhumu satarım)

1.02.2009

Nusrettin Hoju

-Şimdi bak,bi tane Nasrettin Hoca denen bir hoca varmış.Türk bu.Bir gün arkadaşları çağırmış bunu “Gel demişler,karılı kızlı ortam yaptık.Ot da var,döndürürüz bi güzel,şahane makara kukara dönecek.Ne dersin?” .Hoca düşünmüş,ulan ne zamandır ot çekip kafayı kırmıyordum,karı kız desen Elizabeth e talim yapıyoruz ne zamandır.Issız Adam izledim zaten canım çekti çok.Bir gideyim,şansımı deneyeyim demiş.Akşam olmuş gitmiş Hoca parti mekanına,ama gündelik kıyafetleriyle gitmiş.Özenmemiş üstüne başına.Lan sen beni dinliyor musun?
-Kulağım sende abi devam et.
-Tamam hacım kulağın bende,lakin burnun da bende olsun,elinle bir araya gelince pek de nahoş bir ikili oluşturuyorlar doğrusu.
-Tamam hoju,olmaz bir daha.Devam et sen
-Ne diyordum,hoca parti mekanına gitmiş,üst baş günlük kıyafetleri hep.Geçmiş içeri kurulmuş.Bunu gören kızlar burun kıvırmış,erkekler kızlara yaranabilmek için kızlara fıs fıs “ Biz çağırmadık,ama gelmiş işte.gariban,siz o yokmuş gibi davranın,boşverin.” diyerek kendilerini temize çıkarmışlar akıllarınca.Parti boyunca Hocaya kızların hiç biri yanaşmamış,kızlar bunun ağzından tiksindiklerinden ot sırası buna gelince bunu atlamışlar,hakeza şarap sırasında da aynısını tekrarlamışlar.Hoca buna içerlemiş.
"Ağzım pis değil ki lan benim,dişlerimi misvakladım yeni" demiş.Arkadaşları "Yok Nasocum biz onu mu düşünüyoruz allasen,unutmuşuz al iç yahu." diyip şişeyi uzatsalar da hoca "Yok yok!İçin amına koyiim."demiş.Arkadaşları onu içmesi için üsteler,ısrar eder sanmış,o kendini endekslediği ısrarı görememiş arkadaşlarından.Bunun üzerine hoca gideyim evime de iki dirhem bir çekirdek olayım,cümle manitanın aklını alayım demiş.
Gitmiş bi koşu evine.”Ulan hatunların hepsi ilikmiş Allahıma,ama biri de dönüp yüzüme baksın arkadaş.Hadi ondan geçtim ot da çektirmiyorlar,şarap da içirmiyorlar.Onlardan verseler 'ya ben sarhoş oldum' der saldırıya geçerim,ertesi gün de 'sarhoştum hatırlamıyorum' der özür dilerim,o zaman bişey diyemezler.Ekmek çıkarsa ne ala.Bir şeyler yapmak şart oldu” diye düşünmüş.Geçmiş aynanın karşısına “Ulan mahalledeki şarapçı Ulvi Abi’den farkım yok,ben bile vermem kendime,acınacak haldeyim Allah için.Dur şu Salı Pazarından aldığım çakma markalı esvapları takınayım,elimi yüzümü bir temizleyeyim de adama benzeyeyim” demiş.Sakalları makasla düzeltmiş,kulağını pamukla temizlemiş,parfüm sıkmış,ellerini kremlemiş,etek traşını olmuş,gündelik giysilerini çıkarıp en süslü püslü kıyafetlerini giymiş.“Hayatta anlamazlar bunun taklit Armani olduğunu kekolar” diye düşünüp sahte Armani şalvarını giymiş,sahte Ferre gömleğini sırtına geçirmiş,sahte Luis Vuitton kuşağını bağlamış,sahte Prada çarıklarını giymiş.Bir de kürk almış üzerine-o dönemlerin modasıymış hacım bu kürk,tabi o zamanlar fok,aslan kaplan,tilki,kaplumbağa falan bol,dolayısıyla kürk de bol-.Dönmüş parti mekanına.
Kapıyı bunun erkek arkadaşlarından biri açmış.Gözleri fal taşı gibi açılmış,hemen girmiş bizim Nasrettin in koluna içeri almış,salonun eşiğinde durup içerideki ahaliye poz vermiş.Sonra “Öhürm,arkadaşlar size en yakın arkadaşım Nasrettin i tanıtmak istiyorum,yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez.Nasrettinciğim geç yabancılık çekme,kaynaş,çok kaynaşırsan arka odada buharlaşmaya çekil istersen.Gözünü seveyim yabancı gibi durma.” Diyerek hem zorla ona kapı açma görevi veren arkadaşlarına güzel bir gol atmış,hem de ortamın en pırlanta adamı benim kankam ulan mesajı vererek kızları “ arkadaşını söyle sana seni söyleyeyim” atasözünü düşünmeye sevk etmiş.
Gelgelelim bizim hoca tüm gece boyunca şarabını da içmiş,esrarını da çekmiş doyasıya.Dans etmiş binbir kıvrak figürle.Kızlar buna kucak dansı yapmışlar,bu baya bir samimi takılmış kızlarla anlarsın ya.Sözün özü ortamın Yakari'si olmuş.
Gecenin sonuna doğru Hocanın arkadaşlarından ev sahibi olan kızların da kendilerini kaybetmelerinden cesaret bularak “Hadi bu parti şu andan itibaren şokoparti* olsun” diye şahanemsi bir öneride bulunmuş(* = Frenk tarzı eğlence anlayışı,70 lerin sonuna doğru ülkemizde de hatırı sayılır derecede yapılmaya başlandı.Partiye katılan çiftler 1 kase erimiş çikolata alıp bir odaya çekilerek yavaş yavaş çikolatalarını tüketirler.Anlarsınız ya!)Kızlar kıyak kafalarının da etkisiyle hemen kabul etmişler ama hepsi de Hoca’nın kendisini seçmesini istiyormuş.Bir tane kız dayanamamış üstündekileri çıkarıvermiş Hoca’yı etkileyebilmek maksadıyla.
Bunun üzerine Hoca çok sinirlenmiş.“Daha demin ağzımdan tiksinip şaraptan koklatmayan götü boklu şehir tankolarına bak hele sen,aha şu 3 kuruşluk taklit esvapları bir şey sandılar birbirlerini çiğniyorlar şimdi ”diye düşüm düşüm düşünmüş.Sonunda da günümüzde “kaşar,motor,yollu” diye tabir ettiğimiz,o zamanlarda ise “zilli,kahpe,tanko” isimleriyle anılan bu kadınlara bir ders vereyim demiş.Almış bir kase şokellayı hatunun üstüne boca etmiş,ardından üzerindeki kürkü çıkarmış ve kadının açıktaki mahrem yerlerinin üzerine örtmüş.Tüm parti ahalisi şaşkın gözlerle bizim Hocaya bakadursun Hoca dumur etkisi yaratacak sonsözünü söylemiş:
“YE KÜRKÜM YE!”
-Anladın mı şimdi Aykut’çuğum?İnsanlar ilk tanışma anı sonrasında sana karşı tavırlarını üzerindeki kıyafetlere göre belirlerler.Tatlı sözlermiş,hediyelermiş…Bunlar sonra gelecek.
-Anladım hacım.Da aklıma takıldı .Sanki böyle bir fıkra vardı yahu?Ama böyle seninki gibi karı-kız mefhumuna hiç bulaşmamış bir Nasreddin Hoca fıkrasıydı.
-Dil gelişmeye açıktır hoju,dil canlıdır.Fıkranın aslını anlattım ben sana,ama dilden dile aktarılırken zamanla senin dediğin naif hale dönüşmüş.

özür...

efendim bir yazımın bugün bu sitede yerini almış olması gerekirdi,sevgili mellö hanıma da söz vermiştim lakin olmadı.football manager denen illet dün yazıyı yazmama engel oldu,bugün de federer'e pozitif enerji denen işe yaramayan sikle yardımda bulunmaya çalışıyorum şu saatlerde.umarım yarına yazıyı girmiş olurum.başta söz verdiğim mellö olmak üzere tüm okuyuculardan verdiğim uzun ara için özür dilerim.