12.07.2011

Ali Ece Ne Güzel Bir İnsan

Genel anlamda hakka, hukuka, eşitliğe olan inancımı çoook uzun zamanlar önce yitirdiğimi söylemiştim zaten. Bir an birşeyler oluyor, hak edene hakkı, hak gasp edene cezası dağıtılıyor sanmıştım. Salaklık bende. Şike soruşturmasından bahsediyorum. Şikeyi yaptığı ileri sürülen takım başkanının şikeyi sanki takımı için değil de kendi için yapmış olduğunu düşünen bir futbol federasyonu başkanı var. Güzel bir adammış. O da bir kez daha farkettirdi ki bu gece:
BEN ENDÜSTRİYEL FUTBOLDAN TİKSİNİYORUM!!!






Fotoğraflarda illaki eksik isimler, yad edilmesi şart iken unuttuğum isimler vardır. Ama bir anlık sinirle oturup 10 dakika gibi kısa bi süre içinde yazdım bu yazıyı. Son fotoğrafsa baktıkça gururlandığım bir hatıra fotoğrafıdır aslında. Fransa, İrlanda'yı Henry'nin eliyle attığı golle eleyip 2010 Dünya Kupası'nın yolunu tutmuştu. Utanmadan çılgınlar gibi sevinmişti o attığı gole. Utanmadan... Tabi bi Vedat Okyar terbiyesinde olmasını beklemiyordum zaten. Bilen bilir Vedat Okyar'ı. Yazının sonunda neden dürüstlükle ilgili rahmetlinin adını andığımı anlatacağım.

Konuya dönecek olursam, yukarıdaki fotoğraflar içinde en sondaki fotoğrafİnönü Stadı'nda çekilmiş.Hem de hemen o maçın sonrasında İnönü'de ilk maçta. Kapalının orta yerinde açılan dev bir bayrak! İrlanda Bayrağı!
Sorgusuz sualsiz (ama haklı ama haksız, kimse bilmiyor) Aziz başkanın taşşaklarını yalayacak raddede çıldırmış güruha karşı 'Bizde biri bu işe zerre kadar bulaşmış ise alt ligin yolunu gösterin bize, biz kendimiz gideriz' diyecek kadar onurlu bir güruh var. O güruh bu bayrağı açarken diğer güruh 'Adam gibi adam Recep Tayyip Erdoğan' diye pankart açıyordu, bugün ise 'Hep AKP yüzünden' diye ağlıyor sızlıyor.
Ben adım gibi eminim, Süleyman Seba dönemi ve öncesinde, yani 2000 yılından önce tertemiz bir Beşiktaş var. O dönemden sonra başa gelenlerin başına gelecekler beni zerre üzmez.
Allah Süleyman Seba'ya uzun ömür versin.

Güzel insan Vedat Okyar'la ilgili konuya dönecek olursam. Aşağıda yazılanlar Tezcan Ozan'ın ağzından Vedat Okyar'la ilgili bir anısı:

Oynanan bir maç sırasında rakip takımın bir oyuncusu öyle sıkı bir tekme atıyor ki Vedat Okyar can acısıyla bir anlığına zerafeti falan unutup küfür ediyor. Oyuncu hemen öğretmene şikeyete giden bir talebe gibi hakemin yanına koşuyor. “Hocam, Vedat bana küfür etti!”

Hakem de bir efsane: Doğan Babacan. Vedat’ın küfür edeceğine ihtimal vermiyor ama yine de yanına gidip soruyor: “Vedat, sen küfür ettin mi falancaya!”

Vedat duraksamadan: “Evet, ettim” diyor.

Doğan Babacan’ın eli cebine gidiyor. Geri geldiğinde o el bir kırmızı kart tutuyor. Havaya kalkan kırmızı kart tüm stadı şaşkınlık temelli bir sessizliğe gömüyor. Olacak iş değil… Beyefendi Vedat kırmızı kart yiyor. Üstelik yediği tekmenin üstüne, tatlı niyetine…

Tezcan arkadaşının yanında tüm olan bitenlere şahit olmuş. O da şaşkınlık içinde:

“Oğlum” diyor Vedat’a, “Manyak mısın sen, niye ettim diyorsun. Etmedim deseydin ya”

“Üstümde Beşiktaş forması varken yalan mı söyleyecektim!”

2 yorum:

  1. seviyorum la bu yazılarını da beşiktaşı da... büyüksün be ozanım şairim ...

    YanıtlaSil
  2. Haksızsam haksızsın de mirim! :)

    YanıtlaSil

söyle güzelim dinliyorum?