12.11.2011

İSMAİL ABİ

"Kitap insanın en iyi dostu olmalı ama bence." şeklinde kız devrik cümlesi kurdu. Karşımda bir Semih, bir Emin olsa 'Ya bi siktir git cancağızım' der, ağzının payını verirdim. Ama o, kız olduğu için, yetmezmiş gibi bir de çok güzel olduğu için 'Bittabi!' diye destekledim onu. "Herkes kitabını götüne sokmalı bence." dese, kalkıp İlahi Komedya'yı rulo haline getirip götüme sokardım. Böyle de kaypak bir tarafım var. Hoşlandığım kız gelsin muhteşem grup Ayna'yı kötülesin, Ayna grubunun elemanlarının evlerini arar bulur, kapılarına dayanırım. Dışarı çıkıp döğüşmeye davet ederim. "2-3 grup üyesi birleşip bekar evine çıkmışlar abi." gibisinden bir bilgi geldiği takdirde ben de boş durmam, bilirsin. Çevrem geniş. Derhal adam toplar öyle basarım o grubun evini.


Manowar'dan ayırt edilebilme maksatlı turuncu giyinilmiş.'Ouff Kasım'da aşk başkadır diyorlar güya, nerde hani ouuff' diye kızsalca yakındı. Filmin adı Sweet November, Tatlı Kasım, Cici Kasım diyemedim. "Hipermetrop musun ki acaba? Yakınındadır belki, çok yakınında" diye adeta bir homoseksüel gibi aklımca 'Bak! Bana bak la! Şşşş! Hooo!' diye kendimi gösterdim sırf aylardan Kasım diye libidosu tavan yapmış ceylana. Neden nabza göre şerbetçi olmuştum? Nedeni neydi bu kaypaklığımın?

Beni denemek maksatlı 'MASA'yı övse, ben de coşup ben de övsem 'MASA'yı, yere göğe sığdıramasam, kız olsam 'MASA'ya verirdim desem; sonra kurnaz gibi, sinsi gibi "Ne kadar 'MASA' varsa topunun anasını sikeyim" diyerek deneme işlemini başlatsa. Anne gibi kutsal bi kavrama ağzının öykünmesini garipsemeden, "Senden sonra da müsaadenle ben sikeyim canısı!" diye bitaraf olamayıp bertaraf olurum. O'nun da istediği bu tabi. 'Vay...' dese 'Sen ne pis, ne yanardöner ne amsalak' adammışsın' dese, benim karaktersiz bi it olduğumu yüzüme vurma maksatlı böyle ali cengiz oyunu düşündüğünü itiraf etse, 'Negzel düşünmüşün dudu dillim, hem ben zeki kadınlardan hoşlanırım' desem ama iş işten geçmiş, sözüm beş para etmez hale gelmiş olsa ve O beni o sohbet yerinde bırakıp gitse. Ne derim ki? Hiçbir şey diyemem. Anca 'Amsalaklık değil ya! Bi kere insan sevdiğine 31 çekemez ki' diye hüzünselce bağırırım arkasından. Ne çare...


Kasım'da aşkın başkalığını bitirince, yaklaşan tarih 11.11.11 saat 11:11 geyiğine sardı. Saatle ilgili tek ilginç olayı akşam saate bakıp 19:03 ü görürse mutlu olan, Beşiktaş şarkıları söylemeye başlayan benim zerre sikimde olmayan bu şeyi ben de önemsedim tabi, hiç durur muyum? Ama nasıl uzaklaştım, nasıl başkalaştım kendime tarif edemem. Dilim onu onaylayadursun, dimağım "Hicri takvimde de oluyor mu lan böyle olay? Takip ediyor mudur ki böyle olayları Hicri'ciler de?" konusunda takılmıştı.


Ben bütün gün O'nu onayladım. Akşam eve geldiğinde onaylama gereği duymadığım, sohbet ederken benliğimden çıkmadığım, yanar dönerliğe bulaşmadan aynı taraflarda yer aldığım, gocunmadan - ürkmeden farklı taraflarda yer almayı da kabullenebildiğim ve yine güzel, belki O'ndan çok daha güzel canına yandığımın facebook profil sayfasını açtım. Sik yazsa beğenen, sok yazsa ayakta alkışlayan, peçete yazsa şapka çıkartan iki üç tipi farkettim. Sabahki kaypak halim geldi gözümün önüne. Neden sonra bu üç tipi, kalabalıkta metrobüs bekleyen, yan yana duran üç adam gibi gördüm. Üçü de kapıyı kendilerine göre parsellemeye çalışıyor fakat kapı kimin önünde duracak orası meçhul. Yine de kapının gözüne kendilerini sokabilmek, kapıya kendilerini farkettirebilmek adına omuzlarını kabartıp, ayaklarını pergel misali açarak kapladıkları yüzey alanını genişletmeye çalışıyor, sınırlarını mümkün mertebe en üst seviyeye çıkartarak şanslarını arttırmak istiyorlardı.


Sonra o üç adamın arkasında kendimi gördüm. 'Ayakta da giderim' diye düşünen, kavgaya gürültüye gelemeyen, hem olur da oturursam ve başıma bir yaşlı teyze gelirse, binbir emek aldığım yeri vereyim-vermeyeyim gerginliğine girmektense bu gerginliği başka kullara bırakan. Oturmak isteyen, ama oturmanın meşakatine göğüs geremeyen kararsız bir adam.

Zaten ben isteyen ama istenmeyi de bekleyen, asla ısrarcı olamayan, kararsız 'Orta şut karışımı bir vuruş'tum.


(Bu güne dek bir yıl içinde en fazla 40 yazı girişi yapabilmişim. Bugün itibariyle yılın bitmesine 1,5 ay kala bu sayıya eriştim. Mutluyum. Çok... Coldplay'den Talk çalıyor şu anda efem)

3 yorum:

  1. Metrobüs benzetmesine hayran kaldım:D

    Facebook sahibi olmamak +1 level, hiç facebook kullanmamış olmak +3 level cool hava katıyormuş. İstatistiksel olarak 565432456 kişiden elde edilen sonuçmuş.

    YanıtlaSil
  2. bileydim girer miydim böyle sanal kimlik ortamlarına eey bossa nova! facebook hesabını yakarım, yıkarım, lime lime ederim nazarında cool bi kul olacaksam.

    YanıtlaSil
  3. tamam tamam coolmuşun sen de meğersem ben öyle gibi şey ederim.

    :D

    YanıtlaSil

söyle güzelim dinliyorum?