20.06.2012

Peace Onbeşli Onbeşli

Uyuyacaksam yatağıma yatar, ayak ucumda duran 37 ekran televizyonda Arka Sokaklar veya Akasya Durağı izleyerek aktif mallaya mallaya içimi geçirir, dalardım. Ailesiyle yaşayan biri olarak hep özenmiştim birası, sigarasıyla televizyon karşısında sızan, ancak bir sonraki sabaha uyanabilen insanlara.


Yıllar geçti, ailemin yanından ayrıldım. Şimdi o özendiğim uykuya dalışı gerçekleştirebiliyorum. Ama hala boş bir televizyon dizisine ihtiyaç duyuyorum göz kapaklarımın tümüyle ağırlaşabilmesi için. Pis Yedili karşısında uyuyakaldım o akşam da. Tek zenginlikleri eşşeğin sikiydi bir de aşkları diye mottosu olan bir dizi. Yani şimdi o küfür yazdığım yeri "Küfüre gülen bir milletiz, göt sik sok yazarsam ona da  gülünür" diye düşünerek yazmadım, orayı gerçekten bilmiyorum ama mottosu aşağı yukarı bu olan bir dizi de bana uyku vaad ediyor işte. Herkesin birbirine lakaplarıyla hitap ettiği, liseli canlandıran azman oyuncuların kol gezdiği, her liselinin aklının fikrinin aşk-meşk mevzuularında cirit attığı, zengini illet, fakiri harikuleyt gösteren bir diziymiş bu Pis Yedili. Daha nasılmış diye öğrenmek istedim, uyumamak için direndim, sübliminal mesajlar aradım falan ama bi 45 dakika içinde sızmışım.



Uyandığımda halıya hep bira dökülmüştü. Temizledim. Gündüz vakti ışıkların açık olması kadar kötü, iç bunaltıcı birşey olamaz. Işıkları kapadım. Ev, zaten iki gram olan mutluluğumu da emiyordu. Artık tümüyle uzaklaştığım arkadaşlarımı arayayım da hasret gidereyim diye elime telefonu aldım. Takımdan ayrı düz koşu yaparken, topluca hep birlik normal günlük idmanlarını gerçekleştiren adamları aramanın çirkin olacağını düşünüp, hiç huzur kaçırmaya gerek yok diyerek yeniden koltuğa uzandım.


Birey olmak çok mu şarttı? Birey olmakla bir gruba dahil olmak arasında çok ince bir çizgi var da ben mi tutturamıyorum diye düşündüm. Sakatlığım, ağrım olmamasına rağmen, takımımızın teknik direktörü de benden bunu istememesine rağmen ben kendi inisiyatifim doğrultusunda takımdan ayrı düz koşuda kararlıydım. İyi bok mu yiyordum, orasını bilmiyorum. Takımdaki arkadaşlarımı şakalaşırken, iki gruba bölünüp oyunlar oynarken gördüğümde fazlaca içim acıyordu ama takımdan ayrı takılmada da inat ediyordum.


Sonra dizinin de etkisiyle lise aşklarını düşündüm. 16'lık dimağların birbirleriyle 'Önce sen ölme ben öleyim, senin acına dayanamam virvir siksik' şeklinde tutulmayacak sözler vermeleri geldi aklıma. O hayatı zindan etmekten öte bi işe yaramayacak olan, neden atıldığını ve atanın neden tutulduğunu bilmediğim tripler... Reis geldi aklıma. Asenaları... Asena'ların sadece Reis'e ait oluşu. Hiyerarşi falan fişmekan. 16 yaşıma geri dönsem kafama sıkardım dedim dışımdan. Doğru ya kim okuyacak 2 sene daha lise, sonra 7 sene daha üniversite. Yüzlerce sınava gir çık işin yoksa. Amaaanfıs.


Pis Yedili ile fitili ateşlenen gereksiz düşünme faslı çok daha gereksiz düşüncelere sapmadan kapı çaldı. 1 koca gün tek bir insanla dahi konuşmamanın verdiği muhabbet aşkıyla koşa koşa gidip açtım. Gelen kapıcının karısıydı. Dilim öyle bir şişmişti ki kadıncağızı beş dakika esir aldım. 'Beyin naabıyo?' dan girdim, hayat pahalılığından çıktım. Kendi işimden gücümden girdim, İllüminati'den ve Mason tarikatlarından çıktım. Baktım doluyum 'Bırak merdiven yıkamayı gel kahve yapayım sana, konuşalım.' diye içeri davet ettim. Bol köpüklü şazili yaptım ikimize de. Ben anlattım o dinledi, ben anlattım o dinledi. Dinlemekten sıkıldığı anlarda gözü televizyonda oynamakta olan Akasya Durağı'na gidiyordu. Sordum, o da bu dizinin hayranıymış. 'Bi sana, bi bana bi İsmail'e oynatıyorlar koca diziyi şerefsizim' diye tespit yaptım. En son olarak da ciğerimi en çok dağlayan konuya geldim. "Arkadaşlarımı özledim la" dedim. İsim isim ben şimdi buradan verip de efendime söyleyeyim kimseyi şeyapmayayım ama tek tek saydım isim isim. Dedim 'Ben bu seneki fotoğraflarda yokum. Ben bu seneki komikli komiksiz anılarda yokum.' Kahvenin dibindeki telveye dil attım, yüzümü ekşittim. 'Ben takımdan ayrı düz koşulardayım canısı.'. O son benzetme cümlesini de kurdum ya ben koyverdim kendimi, mihihi mihihi diye bıraktım gözyaşlarımı, kadınceyizin dizine yattım.

Oturanlar: Ulvi, Rıza, Sergen, Walsh, Ali, Feyyaz
Ayaktakiler: Gökhan, Metin, Bako, Samet, Ziya


Omzumdan dürtmelerle uyandım. Kafamı kaldırdım, kadınceyizle göz göze geldim. 'Ben gideyim artık. Merdivenleri ıslak bıraktım' dedi. Kaç saattir uyuduğumu sordum. 40-45 dakika olduğunu söyledi.
'Akasya Durağı oynamaya görsün, kafamı koyduğum yerde tak uyurum aga.' dedim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

söyle güzelim dinliyorum?